Son dönemde adli yargının ve özellikle Sulh Hukuk Mahkemelerinin iş yükünün çoğunluğunu kira uyuşmazlıkları oluşturmaktadır. Hukukumuzda bilindiği üzere kira sözleşmesi herhangi bir şekle tabi değildir , yazılı ve sözlü olarak akdedilebilir. Özellikle Borçlar Kanunumuzdan bilindiği üzere Belirsiz Süreli Kira Sözleşmesi ve Belirli Süreli Kira Sözleşmelerinin hükümleri birbirinden farklıdır. 

Yine , uygulamada sık görülen olay  tarafların esasen gerçek iradelerini sözlü anlaşmaya belirledikleri ancak yazılı kira sözleşmesinin mevcudiyetini de istedikleri için gerçek iradelerinden farklı olarak daha düşük bedel gösterilmiş bir kira sözleşmesi yapmalarıdır. Bu yola genellikle masraflardan kaçınmak için başvurulmaktadır. İşte bu gibi durumlarda zaman zaman birden fazla yazılı kira sözleşmesinin mevcut olduğu görülmekte ve uyuşmazlık çıkması halinde hangisinin esas alınacağı tartışma konusu olmaktadır.

28.03.2024 tarihli Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ' nin 2023 / 848 E. , 2024 / 512 K. sayılı içtihadında ; 

''Genellikle daha az stopaj ödemek amacıyla taraflarca düşük bedelli kira sözleşmesi yapıldığı bilinmekle , iki ayrı yazılı kira sözleşmesi bulunması halinde yerleşik kararlara göre yüksek bedelli sözleşmeye itibar edilmelidir... '' şeklinde hüküm kurulmuştur.

Görüldüğü üzere iki ayrı yazılı kira sözleşmesi mevcut ise çıkan uyuşmazlıkta yüksek bedelli kira sözleşmesi uygulamaya esas alınmalıdır.